12 Eylül askeri darbesinin üzerinden tam 39 yıl geçti. Siyasilerin hepsi mahkeme salonlarında, geçim derdi, açlık, eğitim problemleriyle boğuşan millet, en küçük fertlerine kadar kelepçelenip hapishanelerde, adliye koridorlarında zulme reva görüldü… 12 Eylül darbesi tarihe kara leke olarak geçti…
7 binden fazla kişinin idamı istendi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren öncülüğünde, emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen ve izleri yıllardır silinmeyen darbede 650 bin kişi gözaltına alındı, 7 binden fazla kişi hakkında idam cezası istendi.
12 Eylül darbesinde 230 bin kişi yargılandı
Siyasi partileri lağveden darbenin ardından önemli kanunların tamamına yakını değiştirilirken darbe sürecinde açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. Darbeciler, 14 bin kişiyi vatandaşlıktan çıkardı.
30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi. 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
Aynı dönem 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldırıya uğradı. 3 gazeteci silahla öldürüldü.
Darbe bir soldan bir sağdan…
Yönetime el koyan cuntacı askerler, acısı yıllarca sürecek idamların kararını da verdi.
Darbeden sonra ilk idamlar, 8 Ekim 1980’de gerçekleşti. İlk olarak sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi.
Erdal Eren’in acısı hala yüreklerde
Darbeci Kenan Evren’in, yaşını büyüterek 17 yaşında astırdığı Erdal Eren için söylediği “Asmayalım da besleyelim mi?” sözü ise yıllarca unutulmadı.
Siyasiler mahkeme salonlarında
Siyasiler adeta rehin alınarak milletvekillikleri düşürüldü ve aylarca mahkeme salonlarında olmak zorunda bırakıldı
12 Eylül askeri darbesiyle milletvekilliği sona eren ve gözaltına alınan Başbakan Süleyman Demirel (sağda) ve CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit (solda ) eşleri Nazmiye Demirel (sağ 2) ve Rahşan Ecevit (sol 2) ile birlikte kaldıkları Çanakkale Gelibolu Hamzaköy’deki Türk Silahlı Kuvvetleri misafirhanesinden 11 Ekim 1980’de alınarak Etimesgut Askeri Havaalanı’na getirildi.
1982 anayasası % 92’li ‘Evet’ oyu ile kabul edildi
Darbe ardından geçen 3 yıl içerisinde önemli kanunların tamamına yakını değiştirildi ve askerî yönetimin belirlediği Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa, 7 Kasım 1982 yılında yapılan ve aleyhte konuşmanın ve propaganda yapmanın yasak olduğu referandumda, yüzde 92’lik “Evet” oyu ile büyük farkla kabul edildi.
Halk oylamasında ‘Hayır’ oyu kullananları sandık başında baskı altında tutmak için rengi dışarıdan görünen oy pusulaları kullandırıldığı iddia edildi ama bu, Anayasa’nın çok büyük çoğunlukla kabul edilmesini açıklayan tek neden değildi.
Anayasa’nın kabulünün bir başka önemli etkeni olarak, ihtilal öncesi iç savaş ortamı nedeni ile vatandaşların kendi hayatlarından endişe etmesi oldu. Aynı halk oylamasında, Kenan Evren otomatik olarak Cumhurbaşkanı seçildi. Kabul edilen Anayasa’da bulunan, askerî yönetim üyelerinin ömür boyu yargılanmasını engelleyen, geçici 15. madde, 2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumuna kadar kaldırılmadı.