Yılda 3 bin ile 6 bin ton arasında kullanım dışı mühimmatı işleyecek bu tesis sıfır atık ilkesiyle tüm ürünleri geri dönüşüme hazırlayacak.
Bu vesileyle ülke genelinde sıfır atık konusuna verdiği ehemmiyet sebebiyle eşime çok çok teşekkür ediyorum.
Hamdolsun ayağımızı bastık hiçbir yerde mahcup olmadık. Hedeflerimize doğru yürürken tüm dünyaya mertlik dersi verdik.
Savunma sanayi bütçemiz 60 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Sektörün cirosu 9 milyar dolara yükseldi.
Daha önce yok seviyesinde olan araştırma geliştirme harcamaları 1,5 milyar doları buldu.
Türkiye’nin son 17 yılda savunma sanayi alanında yürüttüğü çalışmalar olmasa kendi topraklarımızda bile terörle mücadele edemez hale gelebilirdik. Yaptığımız hamleler sonucunda yerlilik ve millilik oranı yüzde 20’den yüzde 70’lere çıktı. Yerlilik ve millilik özellikle savunma sanayiinde olmazsa olmaz bir şarttır.
Libya ve Suriye’de karşılaştığımız durum füze savunma sistemlerine daha çok önem vermemiz gerektiğini göstermiştir.
Aselsan ve Roketsan tarafından tamamen yerli ve milli olarak geliştirilen hava savunma sistemini çok ama çok önemli görüyorum.
İnşallah bu sistemi mümkünse hemen Suriye sınırımıza yerleştirerek eksiği gidermiş olacağız.
Uzun menzilli hava savunma sistemimiz siperin de çalışmalarında öneli mesafe kat ettik.
Havuzlu çıkarma gemimiz Anadolu tamamlanmak üzere
Havuzlu çıkarma gemimiz Anadolu’yu tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu sene sonunda deniz kuvvetlerimize teslim edeceğiz.
İnşallah inanıyorum ki bu tersanelerimizden biz ideal olanını şöyle bir uçak gemisini de yapacağız.
Yerli tasarım olan Gökbey helikopterimiz seri üretime geçecek
Tasarımından üretimine her aşamada yerli olacak savaş uçağımızı 2023’te hangardan çıkaracağız. Türkiye’yi F-35’leri vermemekle tehdit edenlere en güzel cevabı kendi milli savaş uçağımızla vermiş olacağız.
Tamamen yerli tasarım olan Gökbey helikopterimiz de seri üretime geçecek.
Bu konularda en önemli iş tasarım. Bu konuda çok güçlü bir gençliğimiz var. Bu işi başaracağız.
Yüzlerce savunma sanayi projesiyle ülkemizi geleceğin tehditlerine hazırlıyoruz. Askerlerimizin kahramanlığı zaten dillere destandır.
Ülkemiz bilek güreşi yapılan coğrafyanın adeta tam ortasında yer alıyor.
Bize lazım olan siyasi, ekonomik ve askeri olarak topyekun bir güçtür.
Eğer Türkiye son dönemlerde maruz kaldığı saldırıların üstesinden başarıyla gelebilmişse bu siyasi ekonomik ve askeri gücünü aynı anda artırmasına borçludur.
Türkiye’nin girdiği her mücadelenin lokomotifi milletimizin kayıtsız şartsız sergilediği birlik beraberlik kardeşliktir.
Bugün Van’da çığ altında kalan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza şifa diliyoruz. Sınırlarımız dışında destan yazan kahramanlarımıza teşekkür ediyoruz.
Proje, ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunacak
Projenin, ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunacağını ifade eden Akar, sözlerine, 2 Ocak 2012’de bu fabrikada bir kaza sonucu meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 4 işçi ile İdlib’de saldırıda şehit olan personel ve tüm şehitlere rahmet, yaralılara şifa diledi.
Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kahraman ordumuz, TSK, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla yüzde 70’lere ulaşan yerli ve milli savunma sanayimizin desteği ile yurt içinde ve İdlib dahil sınır ötesinde her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla talimatlarınız doğrultusunda mücadelesini sürdürmektedir. Yedi iklim üç kıtaya barışı, huzuru ve adaleti götüren atalarımız gibi milli, manevi ve mesleki değerlerimiz doğrultusunda ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışıyla dün olduğu gibi bugün de Suriye’de ve Libya’da da mazlum ve mağdurların yanındayız, yanlarında olmaya devam edeceğiz.”
Sıfır Atık Projesi’i bizim için teşvik edici
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde sürdürülen Sıfır Atık Projesi’nin kendileri için teşvik edici olduğunu belirten Akar, şöyle konuştu:
“MSB bağlısı fabrikalarımızda ve tersanelerimizde bir taraftan TSK’nin ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla teknoloji geliştirme çalışmalarını sürdürürken diğer taraftan da mevcut teknolojimizi daha etkin, daha verimli ve daha çevreci hale getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda geri dönüşüm uygulamalarına hassasiyet gösteriyor ve büyük önem veriyoruz. Değerlendirilebilir nitelikli atıkları geri dönüştürmek sureti ile vefakar milletimizin dişinden tırnağından artırarak, bizlere sağladığı imkanları en verimli şekilde kullanmayı amaçlıyoruz. Almanya, İtalya ve Ukrayna gibi ülkelerde mühimmat ayırma ve ayıklama işlemi, mühimmatın parçalarına ayrılması, patlayıcı malzeme ile patlayıcı olmayan malzemelerin birbirinden ayrılması, patlayıcı malzemelerin özel fırınlarda yakılması, patlayıcı olmayan malzemelerin de mümkün olduğunca geri kazanılması yöntemi ile yapılmaktadır. Bu çerçevede tesisimizde, insan ve malzeme güvenliğinden asla taviz vermeden, kullanım dışı bırakılan klasik mühimmatla roket, füze ve mayınlar, sıfır atıkla ve çevreye duyarlı bir biçimde, uluslararası standartlarda ayırma ve ayıklama işlemlerine tabi tutulacaktır.”
“Ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 20-25 milyon lira kazandırılacaktır”
Elde edilen metal atıkların MKE’ye devredilerek geri dönüşüm kapsamında harp araç, gereç ve silahların üretiminde kullanılacağını belirten Akar, “Kullanım dışı mühimmat, tesisimizin faaliyete geçmesiyle en seri şekilde geri dönüşüme tabi tutulacak, böylelikle ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 20-25 milyon lira kazandırılacaktır.” ifadesini kullandı.
Bunun yanı sıra kimyasal madde emdirilmiş tehlikeli atık durumundaki mühimmat sandıklarının, talaş haline getirilerek yakılacağını ve tesisin ısı enerjisinin yüzde 40’ının bu yolla karşılanacağını aktaran Akar, şunları kaydetti:
“Altyapısı, maksimum otomasyona sahip ileri teknolojisi, yüksek emniyet ve çevreci standartlarına uyumu ve uzman kadrosu ile faaliyetlerini sürdürecek olan tesisimizde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanı sıra diğer ülke ordularının ihtiyaçlarını da karşılamak için kapasite artırma çalışmalarımız sürmektedir. Bizler ülkemizin kaynaklarını, asil milletimizin sağladığı imkanları ne kadar etkin, tasarruflu, yenilenebilir ve çevreci kullanırsak, bizden sonraki nesillerin de o kadar az kaynak sıkıntısı çekeceğinin bilincindeyiz.”
Tesisin hayırlı olması temennisinde bulunan Bakan Hulusi Akar, konuşmasını, “Şu anda karada, denizde ve havada, yurt içinde ve sınır ötesinde, zorlu hava ve arazi şartlarında görevlerini büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla yürüten kahraman silah ve mesai arkadaşlarıma da sağlık ve esenlik içinde kazasız, belasız başarılı görevler temenni ediyorum.” ifadesiyle tamamladı.
Uluslararası standartlara uygun
Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı Tuğgeneral Sıtkı Varlı da 2007’de hizmete açılan tesisin 2 Ocak 2012’deki kazanın ardından faaliyetlerine ara verdiğini anımsattı.
Milli Savunma Bakanlığınca zarar gören atölyelerin yeniden inşası ve tesisin modernizasyonu için yapılan proje ile TSK envanterindeki mühimmat, roket ve füzelerin bilimsel olarak, en yüksek teknoloji kullanılarak, çevreye duyarlı ve en ekonomik şekilde uluslararası standartlara uygun olarak ayırma ve ayıklanmasının amaçlandığını dile getirdi.
Projede yer alan tüm firmaların yerli olmasına, harcanan kaynakların yurt içinde kalmasına önem verildiğini belirten Varlı, 10 bin 400 metrekaresi kapalı olmak üzere, 216 bin metrekare alana sahip tesiste 12 atölye, 17 hizmet binası ve 3 deponun bulunduğunu bildirdi.
Maksimum otomasyona ve yıllık ortalama 6 bin ton kapasiteye tesiste başta havan mühimmatı başta olmak üzere roket, füze ve mayınların ayırma ve ayıklama işlemleri gerçekleştirileceğini anlatan Varlı, “Dünyada bir çok ülkede mevcut ayırma ayıklama tesislerinden daha ileri olarak çevre ve iş sağlığı ve güvenliği, emniyet konusunda ilgili uluslararası standartlara tam uyum öngörülmüş tam otomasyon ile uzaktan komuta ve kontrol cihazlarıyla bilgisayar ortamında işletim sağlanmıştır.” diye konuştu.
Tesisin aynı yerleşkedeki Mühimmat Islah, Geliştirme ve Yenileştirme Tesisi ile entegre bir şekilde işletim sağlanacağının altını çizen Varlı, “TSK envanterindeki mühimmat, roket ve füzelerin kullanıma hazır tutulması ile muharebe gücümüze ve ülke ekonomimize doğrudan katkı sağlanacaktır.” dedi.
Varlı, tesisin, diğer dost ve müttefik ülkelerin mühimmat ayırma ayıklama ihtiyaçları doğrultusunda hizmet verebilecek yetenekte olmasıyla da ülke ekonomisine katkı sağlayabileceğini belirtti.