Ramazan’a girmemize yalnızca birkaç gün kaldı. Peki midemiz ve vücudumuz oruca hazır mı? Hazırlıksız yakalandıysanız da problem değil. Doğru beslenme ile zinde bir Ramazan ayı geçirebilirsiniz.
Ramazan’da öncelikle karbonhidrat ağırlıklı sofralardan uzak durmamız gerekiyor. Çünkü karbonhidrat ağırlıklı besinler, kan şekerini hızla değiştirirken gün içinde de açlık yaşamamıza neden olur.
RAMAZAN’DA KARBONHİDRATTAN UZAK DURUN
Karbonhidrat yerine protein ağırlıklı beslenmek, örneğin yumurta ve peynir ile yapılacak sahur ile gün boyu daha rahat bir oruç geçirmemizi sağlayacaktır. Ayrıca zeytin ve zeytinyağlı mevsim salatası da açlık hissini uzaklaştıracaktır. Yumurtayı bol yağda pişirerek tüketebiliriz. Günde 2 yumurta tüm gün tokluk hissine yardımcı olacaktır.
Sahurda uzak durulması gereken bir diğer unsurda şeker tüketimi. Şeker yoğunluğu fazla olan gıdaların tüketimi gün içinde susuzluğa neden olabileceği gibi diyabet ve romatizmal hastalığı olanları da rahatsız edecektir.
İFTARDA, YAVAŞ VE HAFİF BİR BAŞLANGIÇ
Oruç bitip iftara ulaştığımızda ise hızlı yemek yemek değil de yavaş ve hafif gıdalarla başlamak hazım sorununun önüne geçecektir. Zira tüm gün boş kalan mideye bir anda yüklenmek midenin yorulmasına neden olabilir.
Hurma veya birkaç zeytin ile açılan başlanılan iftarda, çorba ve salata gibi hafif başlangıçlar, bu yorgunluğun önüne geçer. Unlu çorbalar yerine kemik suyu ve mercimek gibi protein içerek çorbalar tercih edilmesi de faydalı bir iftar öğünü olacaktır.
Çorbanın ardından ana yemeğe geçmeden önce verilecek olan 20 dakikalık ara, kan şekerinde hızlı yükselişin önüne geçeceği gibi kalp ve damar sorunları yaşamamak için önemli bir mola.
SIVI TÜKETİMİNE DİKKAT
Ana yemek olarak et yada sebze yemeği yenilmesi, dengeli bir öğün olacağı gibi, ertesi günün orucuna da hazırlık sağlar.
Uzun oruç süresinden sonra mide ve bağırsakta problem yaşamamak için ada çayı ve ıhlamurla koruma sağlanabilir, hazımsızlık giderilebilir. Bu süreçte siyah çayı fazla tüketmemek gerektiğini de hatırlatmak da fayda var. Bunun yerine ıhlamur ve lavanta gibi hafif çaylar denenebilir.
Zira çay vücuttan su atılmasına sebep olarak susuzluk yaşamanıza neden olacaktır. Ancak çaysız yapamam diyenlerdenseniz, o halde her çayın yanında bir bardak da su içmeyi ihmal etmeyin.
TATLILAR TADIMIZI KAÇIRABİLİR
Susuzluk yaşamamak için iftarda bir anda bardaklar dolusu su içmek yerine iftardan sahura kadar yarım saatte bir 1 bardak su içerek günlük su ihtiyacımızı karşılayabiliriz.
İftardan sonra geleneksel şerbetli tatlılarımızdan da ne yazık ki uzak durmamız gerekiyor. Bunun yerine taze ve kuru meyvelerle tatlı krizimizi çözebiliriz.
