Sırbistan, Bosna-Hersek ve Türkiye Üçlü Zirvesi’nin ardından gerçekleştirilen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulaşım ve otoyol konusunda atılacak adımların önemine işaret ederek, “Zira her zaman benim bir ifadem var; yol hayattır, yol medeniyettir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Zeljko Komsic, konseyin Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic ve Sırp üyesi Milorad Dodik Sırbistan Sarayı’nda yapılan Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek Üçlü Zirvesi’nin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan: Bir sonraki zirve Bosna Hersek’te
Erdoğan, Sırbistan-Türkiye ilişkilerine yönelik gerçekleştirdikleri verimli toplantılardan sonra Üçlü Zirve’nin de verimli bir şekilde geçmesinin kendilerini mutlu ettiğini ve bir sonraki zirvenin mayıs ayında Bosna Hersek’te diğerinin de Türkiye’de yapılacağını ifade etti.
Erdoğan, “Bunun kararlı bir şekilde devam edecek olması da üçlü mekanizmanın güçlü bir şekilde gerek Türkiye gerek Sırbistan gerekse Bosna Hersek noktasında, halklarımızın kaynaşması noktasında da çok verimli gelişmelere vesile olacaktır” diye konuştu.
‘HÜKÜMETİN OLMADIĞI ÜLKEDE VERİMLİ BİR GELECEK YAKALAMAK MÜMKÜN DEĞİL’
“Zirvenin en önemli yanı özellikle bölgede Bosna Hersek’in hükümet sorunun süratle artık halledilmesi… Bir yıl geçti artık, çünkü bir hükümetin olmadığı ülkede bir defa verimli bir geleceği yakalamak da mümkün değil. Bunu başarmak lazım” diyen. Erdoğan, ulaşım ve otoyol konusunda atılacak adımların da önemine değindi.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ulaşım noktasında, otoyollar konusunda atılacak adımlar inanıyorum ki Sırbistan-Bosna Hersek arasında çok çok önemli gelişmelere, kalkınmaya vesile olacaktır. Zira her zaman benim bir ifadem var; yol hayattır, yol medeniyettir. Eğer bunu gerçekleştirirseniz ki. Belgrad ile Sarajevo arasında bu otoyolun yapılmış olması, yapılacak olması bütün bölgedeki iskanı, yerleşimi ayrıca verimli hale getirecek, buralardan göçü de engelleyecektir. Tam aksine bunların yapılmasıyla burası birer çekim alanı haline gelecek ve çekim alanı haline gelmesi de buralarda yaşayan insanların artık kendi topraklarını terk etmesi de mümkün olmayacaktır.”
