Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Barlas Arslan, yaptığı açıklamada, kripto paralarla ilgili hukuk sisteminde bir boşluğun söz konusu olduğunu aktardı.
Arslan, “Bu boşluğun giderilmesi ve hukuki statünün sağlanması; gerek yatırımcılar ve yerli borsalar gerekse güvenlik birimleri başta olmak üzere ilgili devlet kurumları açısından son derece önemli. Hukuki boşluk giderildiğinde; dolandırıcılığın, kara para aklama faaliyetlerinin ve suç gelirleri transferlerinin yaratacağı olumsuzlukların önüne geçilecek ve ortaya çıkabilecek mağduriyetler önlenmiş olacak.” diye konuştu.
Kripto paralardan elde edilen kazançlara yönelik vergilendirme yapılmasının mümkün olduğuna işaret eden Arslan, blokzincir sisteminin kendine has özellikleri nedeniyle vergi dışı kalacak kazanç miktarının fazla olabileceğini söyledi.
“Binlerce kripto para birimi, 300’den fazla kripto para borsası var”
Doç. Dr. Cem Barlas Arslan, yerli borsalardan elde edilecek kazançlara getirilecek bir verginin, yatırımcıları yabancı borsalara yönlendirebileceğini belirterek, “Ayrıca, yatırımların soğuk cüzdan olarak da tabir edilen dijital cüzdanlara taşınması durumunda takip ve tespit daha da zorlaşacaktır. Vergilemeye ilişkin bir diğer söylenti ise geçmiş yıllara yönelik olarak elde edilen kazançların vergilendirileceği ancak bu durum gerçeği yansıtmıyor. Çünkü böyle bir düzenleme, verginin kanunilik ilkesine aykırı. Bu da vergi hukuku açısından mümkün değil.” şeklinde konuştu.
Arslan, Türkiye dahil dünyada birçok ülkede dijital paralarla ilgili hazırlıklar olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Ancak dijital paralar, kripto paralardan farklı. Her şeyden önce dijital paralar, merkez bankaları tarafından çıkarılacak ve bir merkeze bağlı ve regüle edilebilir olacak. Kripto paralarda ise böyle bir durum söz konusu değil. Halihazırda dünyada binlerce kripto para birimi, 300’den fazla kripto para borsası var. Piyasanın toplam işlem hacmi 1,7 trilyon dolar civarında. Durum böyle olunca Türkiye’de de kripto paralara olan ilgi ve işlem hacmi günden güne artıyor. Çok sayıda Türk yatırımcı, yabancı borsalarda kripto para işlemleri yapıyor. Ayrıca, yatırımcıların bir kısmı da yerli kripto para borsalarını kullanıyor. Küresel Tüketici Anketi’ne göre, Türkiye, kripto para sahipliği açısından dünyada 4’üncü iken, Avrupa’da ise ilk sırada.”
“Kredi veya borçla yatırım yapmak felaketi getirebilir”
Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Arslan, kripto paraların mevcut yatırım araçlarına göre daha yüksek getiri sağlayabildiğini belirterek, “Özellikle son bir yıldaki artışlar, bireysel ve kurumsal yatırımcıları cezbetti. Ancak belirtmek gerekir ki getiri yüksek olabilirken, kayıplar da bir o kadar yüksek oluyor.” dedi.
Türkiye’de kripto paralara olan ilginin her yerde görülebildiğini ifade eden Arslan, şunları kaydetti:
“Sosyal alanlarda, toplu ulaşım araçlarında, iş yerlerinde veya sosyal medyada hemen her gün kripto para ile ilgili diyaloglara, bilgisayar ya da cep telefonları ile işlem yapanlara rastlamak olağan hale geldi. Fakat dikkat edilmesi gereken hususlar var. Kripto paralar bireysel ve sosyal sorunlara neden olabilir. Hatta olmaya başladı bile… Her şeyden önce kripto para piyasasının volatilitesinin yüksek olduğunu ve risk barındırdığını bilmek gerekiyor. Saniyeler içinde kazanç sağlamak söz konusu olabileceği gibi kayıp olasılığı da yüksek. Bu nedenle bu alanda uzman görüşlerine başvurmadan, piyasa işleyişini bilmeden, kulaktan dolma bilgi ve haberlerle işlem açılmamalı.
Diğer taraftan, kripto para piyasasında artan dolandırıcılıklar da ciddi bir sorun. Özellikle kısa sürede yüksek kazanç vadeden kişi ve hesaplardan uzak durulmalı. Emek vermeden büyük paralar kazanma hayaliyle arabayı veya evi satarak, kredi çekerek ya da eşten, dosttan borç alarak kripto para yatırımı yapmak felaketi getirebilir. Maddi kayıpların yanında, 24 saat işlem yapılan kripto para piyasasının zaman ve hayatı çaldığını da unutmamak gerekiyor.”