FOX TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, 7 Mayıs Salı günü yayını öncesinde, konuk edeceği Ekrem İmamoğlu ile fotoğraf paylaştı.
Saat 19.00’da mazbatası alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu konuk edecek olan Fatih Portakal, yayın öncesinde aynı zamanda eski okul arkadaşı olan İmamoğlu ile fotoğraf paylaştı.
EKREM İMAMOĞLU’NUN
FOX TV’DEKİ AÇIKLAMALARI
Dün akşam biraz zor bir akşamdı. İnsanlarla dertleştik. Program yoğundu, zor bir iki gün oldu.
Zorluk keşke sadece yorgunluk olsa. Demokrasi insan için çok önemli. İnsanların haklarının elinden alınması… İnsanın soluğu gibi demokrasi.
Moralim çok iyi. Milletimle inanılmaz bir diyalog kurduğumu görüyorum. Dünden bugüne, toplumla paylaştığım cümlelerden sonra insanların benimle kurdukları bağ inanılmaz.
“HAYALLERİMİZ BİR GECEDE YIKILMAZ”
Bizim hayallerimiz öyle bir gecede yıkılacak hayaller değil. Bu memleket için hayal kuruyoruz. Her şey güzel olacak derken o kadar hissederek söylüyorum ki tarifi yok. Ülkemizin demokrasi adına uğradığı bu büyük haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik… Biz bunları hak etmiyoruz.
Kararı öğrendiğimde iftara yaklaşmıştım, Sultanbeyli’de bir aileye söz vermiştim. İftarda ailemizin huzurunu kaçırmadan güzelce iftarımızı yaptık, dualarımızı ettik.
Saat 19.30 gibiydi haberi aldığımda. ‘Bir olumsuzluk seziyoruz’ diye bir bilgi geldi. Hayallerimi, ideallerimi, Türkiye’nin geleceğini 11 kişiye bağlamamıştım. Halkıma, milletime, direncimize inanıyorum.
Temkinliydim, vakurdum. Mağdur edildik. 16 milyon insan mağdur edildi.
“TÜM OYLAR AYNI ZARFTA!”
Görevden alındığım bana tebliğ edilmedi ama zaten karar açıklandı. Kamuoyuna açıklanan YSK kararından sonra kişiye özel bir ekstra tebliğ olduğunu zannetmiyorum.
Kendimi devrik başkan olarak görmüyorum. Haddime değil. Şu anda demokrasi mağdur edildi. 31 Mart 2019 tarihli seçimi kazandım. İstanbul halkı oy kullandı, oy verdi.
Zarflara 4 tane oy atıldı. Belediye meclis üyeliği, pırıl pırıl, hiçbir sorun yok. Muhtar, o da pırıl pırıl. Bunlar aynı zarftalar. İlçe Belediye Başkanlığı, bunda da hiçbir sorun yok, her şey harika. Sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı…
“DURUM TRAJİKOMİK, KOMEDİ”
25 İlçe Belediye Başkanlığı kazandılar ya, belediye meclis üyeliğinde de çoğunluktalar, orada da sorun yok. İBB’yi Ekrem İmamoğlu kazanınca burada yolsuzluk var deniyor…
’39 ilçedeki geçersiz oylar sayılsın, biz seçimi kazanacağız’ dediler. ‘Bir şeyler oldu ama ne oldu biz de bilmiyoruz’ diyor ya… Düşünebiliyor musunuz, komedi gibi, trajikomik.
Geçersiz oylar sayıldı, 6 ilçede oyların tamamı sayıldı, yine Ekrem İmamoğlu. Sondaj yapalım dediler, 57 sandık seçildi. Onların tamamı sayıldı, yine geçerli bir veri elde edemediler. Oy değişmedi. Büyükçekmece ve Maltepe üzerinden bir operasyon yapmaya çalıştılar, orada da bir şey bulamadılar.
“ONLARI ALLAH’A HAVALE EDİYORUM”
En son bir de sandık kuruluna bakalım dediler. Allah’a havale ettiğim o 7 üyenin ne yaptığını, nasıl bir bilgi akıttıklarını bilemiyorum. Onları şu yüzden Allah’a havale ediyorum; çünkü Türkiye’deki hukuk şu an karşılıklarını veremeyecek. Onları Allah’a havale ediyorum.
Sandık kurullarına baktılar; memur yerine bankalardan memur olmayan üyeler istemişler… Vay be, ilk defa… Hiç olmamış bu. Mümkün mü? Değil.
24 Haziran’da görev alan banka memuru olan arkadaşlar, bu seçimde de görev alan arkadaşlar, beni bulsunlar. Ben onlarla buluşacağım, atılan iftiralar var… Onlar sahtekar, yolsuz… Bu vatandaşları siz davet etmişsiniz.
212 sandıkta sandık kurulu üyeleriyle ilgili şaibe üzerinden karar veriliyor. Tam kanunsuzluk üzerinden vermiyorlar. Bütün ilçelere gider. 24 Haziran’a gider. Tek hedef Ekrem İmamoğlu’nu koltuktan indirmek.
“HODRİMEYDAN, BÜTÜN
İLÇELERİ İPTAL EDİN!”
Haydi hodrimeydan, bütün ilçeleri iptal edin! Bütün meclis üyelerini iptal edin. Niye yapılmıyor, cesaretiniz yok… Ekrem İmamoğlu’nun İBB’yi kazanması dokunmuş olabilir, bazı hedeflerinden sapmış olabilirler ama benim derdim memleketin demokrasi yolculuğu.
212 sandıkta 70 bin civarı seçmen var. 55 bin civarı oy kullanılmış olması lazım. O sandıktan çıkan oylar madem bir hile var Ekrem İmamoğlu yüzde 80-90 almalı. Tam oy oranıyla size söyleyeyim: yüzde 50.5 rakibimizin oyu, yüzde 47.5 bizim oyumuz.
Belki bir dahaki seçimi kazanırız diye uydurdular. Ramazan ayında kul hakkı yediler. O 7 insanın yakasında 82 milyon insanın eli olduğunu düşünüyorum.
“YÜKSEK SEÇİM KURULU HIRSIZLIK YAPTI”
Onbinlerce insanın emeği çalındı. Bu hırsızlığı yapan Yüksek Seçim Kurulu’nu kınıyorum. Anadolu Ajansı’nın rezilliğini insanlara biz ispat ettik. Onbinlerce insanın o gece verdiği emekle imzalı tutanakları almasaydık o sabah başka bir belediye başkanıyla uyanacaktık.
Bana öfke varsa niye duyuluyor? Malınızı mı aldık, mülkünüzü mü aldık? Biz emanetçiyiz. 16 milyon insana ait olan bir değerin yönetimini 5 yıllığına emanet aldık. 25 yıl bu insanlar size bu hakkı verdi. Şimdi de dediler ki biz İmamoğlu’nu sevdik, ona oy verdik.
Meclisi de AK Parti’ye verdiler. Vatandaş dedi ki başkan Ekrem İmamoğlu, meclis sizde. Biz de meclisi açtık, milyonlarca insan izledi. Vatandaşın lehine olan şey büyüsün, aleyhine olan şey bulmasın.
Vatandaş bizi sevdi. Neyi ellerinden aldık? Biz, İstanbul halkının mülkü, varlığı olan belediye başkanlığını emanet aldık. Yüksek Seçim Kurulu emek hırsızlığı yapmıştır. Anamın ak sütü kadar helal bir seçim kazandım. Bu kadar net.
“KARARDA İKTİDAR BASKISI VAR;
KİMSE KAFASINI KUMA SOKMASIN”
Alınan kararın dayanağı; vatandaş bunu anlasın. İstanbul’da 31 bin 186 sandık var. Alınan karar gereği 212 sandıktaki sandık kurulu üyeleri üzerinden olağanüstü itiraza dönük bir karar verildi. Tam kanunsuzlukla değil.
Verilen karar bu 212 sandıkta toplam oy sayısı 70 bin civarında. Varsayalım 55 bin oy kullanıldı. Sayın Binali Yıldırım bu sandıklardan yüzde 50.5 almış ben yüzde 47 oy almışım. Bunun neresinde yolsuzluk, hainlik, AK Parti’ye haksızlık.
Kararda iktidarın baskısı var. Kimse kafasını kuma sokmayacak. Baskı vardır. Ne demek, ‘YSK süreci aklasın’? Seçim bittikten sonra 8 madde itiraz var, en son mu aklınıza sandık kurulları geldi? Bu şuna benziyor; sağdan sola, soldan sağa, yukarıdan aşağı say, Ekrem İmamoğlu… Biz bir şey bulamadık…
Tarih her şeyi açığa çıkarır. Net söylüyorum. Adaleti öldürmemek için mücadele ediyoruz. Hukukun üstünlüğü, YSK… Orada aleyhte oy veren 4 üyenin gün gelip neler döndüğünü anlatacağını düşünüyorum.
Biz bu saatten sonra her tedbiri vatandaş adına alacağız. Sandıkta, okullarda, yüzbinlerce insandan bahsediyorum. Yüzbinlerce insan hakkını koruyacak. Bunun içinde AK Partilisi, MHP’lisi, HDP’lisi, İYİ Parti’lisi… Hepsi var.
Ben 5 yıl ilçe başkanlığı yaptım AK Partili arkadaşlarımla. Siyaset yapmadığımda da hep sevilen bir insandım. AK Parti’den de tanıdıklarım var. Sosyal hayata yaklaşımım var.
ABDULLAH GÜL’ÜN TWİTTER AÇIKLAMASIYLA İLGİLİ – TIKLAYIN
Aklın yolu bir. Bu bir tezattır. O süreçte sana yapılmasını istemediğin bir şeyi, misli misli karşındaki insana yapıyorsun. Neydi? Milletvekillerini seçtiler. Bugün misli misli fazlasını seçilmiş bir insana yaşatıyorlar. Bütün AK Partili dostlarımın vicdanına sığınıyorum.
Siyaset yapmış, bu mücadelenin içinde yer almış, canı yanmış bütün AK Partili hemşehrilerime, dostlarıma buradan sesleniyorum, vicdanlarına sesleniyorum: Elinizi vicdanınıza koyun. İmamoğlu’na Ramazan akşamı bu yapılan reva mıdır? Ramazan, arınma ayıdır.
“YAŞADIĞINIZ MAĞDURİYETİ ANLATIN”
Dünkü konuşmalarım hazırlanmış değildi, tamamen duygularımla oradaydım. Bir de durum tespiti yapıyorum. Dün sabah, bu kararlar alınmadan kalktığım enerjinin misli misli fazlasıyla bugün sahadaydım.
Şu anda bu toplum demokrasiyle, sandık mücadelesiyle normalleşmeli. Ben onun mücadelesini veriyor, öncülüğünü yapıyorum. Bizden ya da toplumdan başka şeyler umanlar var. Kargaşa bekleyenler, patırtı kütürtü isteyenler var. Biz sakin olacağız.
Milyonlarca İstanbullu’ya seslendim, mağduriyetinizi anlatın dedim. Güler yüzle anlatın.
“SİZ DE SEVGİ PITIRCIĞI OLUN”
‘Her şey çok güzel olacak’ umudun simgesi. Her şey güzel olacak Ekrem Abi diyen çocuk 13 yaşında. 2-2.5 kilometre arabanın peşinden koşup, otobüsün camından yumruğunu sıkıp Ekrem Abi her şey çok güzel olacak diyen çocuk… Öyle milyonlarca çocuk var bu ülkede.
Biz yok saymayı sevmiyoruz. Kucaklayacağız. Elimizi uzatacağız, sıkmayacaklar. Kucaklayacağız. Bu millet saygı, barış istiyor. Bu çok net. Sevgi pıtırcığı diyorlar, ben de diyorum ki, ‘Siz de olun!’.
Hakkımızda bugün o hain kararları alanların bile çocuklarının, torunlarının kurtulması için mücadele veriyorum. Bu ülke demokratik olursa, güzelliklerle buluşursa, hepimiz mutlu olacağız. Hayat için demokrasi bir oksijen. Biz bunu yaşayamazsak, hissedemezsek olmaz.
Biz, özgürlüğüne düşkün bir milletiz. Tam bağımsız cumhuriyet, tam bağımsız Türkiye diyeli 90 küsur yıl oldu. Sivas, Erzurum kongrelerinde işgal altında topraklara sahipken bu millet, tam bağımsızlık diye haykırmıştır.
Bağımsızlığın ne olduğunu şu an kimse hissedemiyor. Şu an 5 milyon insan işsiz. Ülkenin ekonomisi çok kötüye gidiyor.
“SİYASİLER HADDİNİ BİLMELİ”
Haddini bilecek olan siyasilerdir. Vatandaş beni seçti. Haddini bilecek olan siyasilerdir. Kibir, insanlara hükmetme, bağırma, çağırma…
Sanatçıları hedef göstermeye çalışanlara yazıklar olsun. O sanatçıların hiçbirisinin benden bir çıkarı yok. Ben şu anda neticede onların tabiriyle görevden alınmış bir belediye başkanıyım.
Ben sokakta belediye başkanı olarak gezeceğim. Seçilmiş belediye başkanı olarak gezeceğim. Coşkuyla karşılandım. Diğerlerinin nasıl karşılandığını bilmem. Ben, sokakta coşkuyla karşılanıyorum.
“47 GÜN SONRA DEVAM EDECEĞİZ”
47 gün sonra icraatlerimize devam edeceğiz, asla vazgeçmeyeceğiz. Ben hakkımı yedirmem, hak da yemem. Bir insan o seçimi kazanmış olsaydı gider onu tebrik ederdim. Beni, eskiden yol yürüdükleri siyasi arkadaşlarına sorsunlar. Belediye başkanlarına, ilçe başkanlarına, beni tanıyan bakanların hepsine sorabilirler. Kendi siyaset yaptıkları insanlara sorsunlar beni.
Herkes diline dikkat etsin. Benim dilim çok güzel olacak. Benim dilimle yarışmak zor olacak onlar için. Gençlerle, çocuklarla kucaklaşacağım. Bazen sevinçten gözyaşları dökeceğiz. Yüzbinlerce insan yönetim sürecine katılacak.
İstanbul’da kadın devrimi olacak. Kadın sahada olacak, hakkını arayacak. Size anneleri anlatamam. Onların yüreklerine, dualarına teşekkür ediyorum. Benim dilimle yarışamazlar, ben sevgi ve saygıyla sahadayım. Bu dilden kötü bir söz duymayacaklar.
“EVDE TELEVİZYON İZLEMİYORUZ”
Tevazu, iyi niyet, samimiyet önemli. Bir yöneticiden ne ister insan? Millet, yöneticiye her şeyini emanet ediyor. Malını, mülkünü, canını, çocuğunu. Çocuğundan daha kıymetli neyi var insanın? Onu bile sana emanet ediyor. Dolayısıyla yönetici had bildiren değil, haddini bilen olmalı.
İnanın ben bu yola çıkarken şikayet ettiğim ne varsa onu tamir etmeye çalışıyorum. Ben evimde bağıran çağıran siyasetçi istemediğimiz için televizyon istemiyoruz yıllardır. Kim bağırıyorsa, ayırt etmiyorum…
Güzel söz, umut… Bu ülkenin gençleri hayallerini yurt dışında kurmaya başladı artık. Ben diyorum ki bu tersine dönecek. Gençlerle, çocuklarla dünyanın en güzel kentini kuracağız, ben buna inanıyorum. Onlar birer cevher. O kadar çok yapacak işimiz var ki, kimse bizi yolumuzdan döndüremez.
“80 BİN GÖNÜLLÜYE ULAŞTIK”
20 bine yakın gönüllümüz oluşmuştu, sadece dün gece yapılan çağrımıza şu ana kadar ulaşılan rakam 80 bin. Bu gönüllüler ne yapacak? Onlarla bir toplantı yaptım pazar günü. Bu karar alınmadan önce. Seçimin güvenliğini onlar sağlayacak. Vatandaşla beraber.
Biz yolumuza çıktık, hazırız, her şey çok güzel olacak. 23 Haziran’ı önümüze koydular ama diğer hukuki haklarımızı aramaya devam edeceğiz. 47 gün sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Sofralarına oturmuş hemşehrilerimin oruçları kabul olsun. Ülkemizin geleceği için, barışı için, bir yudum suyu aldıktan sonra ne olur dua etsinler. Kalplerinden geçiyorsa benim için de dua etsinler.