Kılıçdaroğlu, beraberinde bazı milletvekilleri ve genel başkan yardımcıları ile Türk Tabipleri Birliğini (TTB) ziyaret ederek, Başkan Sinan Adıyaman ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüştü.
Tabipler Birliği’nin tıp gibi, insan sağlığı gibi hayatın her alanıyla bağlantı kurulabilecek bir alanda görüş beyan etmeleri kadar doğal bir şey olamayacağına işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Çevreden tutun, yaralanan insanın acil servise gelmesine kadar bütün bu süreç içerisinde hekimler görüş bildirecektir. Savaş bir halk sağlığı sorunudur. Bunu söyledi diye bir doktorun yargılanması hangi demokraside olabilir? Hekimin görevi zaten insanın hayatını kurtarmaktır. Bunun için yemin ediyor. Bunun için hekim önüne gelen hastaya kimliğini sormuyor, inancını, yaşam tarzını sormuyor. Ona sağlıkla ilgili şikayetini soruyor ve hekim onu iyileştirmek için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor. Savaş bir sağlık sorunu mu? Evet, sağlık sorunudur.
TTB’NİN YANINDA OLACAĞIZ
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: Dolayısıyla, TTB’nin ‘savaş bir sağlık sorunudur’ diye bir görüş beyan etmesini son derece doğal buluyoruz. Yargılanma sürecini ise demokrasiye aykırı bir tutum olarak görüyoruz. Ne diye yargılayacaklar? Savaşı, insanların öldürülmesini kim savunuyor. Bu ülkenin kurucusu, hayatı savaş meydanlarında geçti ama ‘zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir’ diyor. Siz kalkıyorsunuz 21’nci yüzyılda ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedi diye doktorları yargılıyorsunuz, kabul edilecek bir olay değil, bir akıl tutulmasıdır. Arkadaşlarımız duruşmalar sırasında TTB’nin yanında olacaklar, biz davanın bir an önce sonuçlanmasını ve Türkiye’nin bu hukuk garabetinden bir an önce çıkmasını arzu ederiz.”