PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın 2 Mayıs’ta İmralı F Tipi Kapalı Cezaevinde avukatlarıya görüştüğü ortaya çıktı.
Görüşme Adalet Bakanlığı’nın izniyle gerçekleşti. Avukatları en son 22 Temmuz 2011’de Öcalan’la görüşebilmişti.
Öte yandan 11 Eylül 2016’dan bu yana terörist elebaşının ailesiyle görüşmesine izin çıkmamış, Öcalan’a uygulanan ziyaretçi yasağı geçtiğimiz ocak ayında kardeşi Mehmet Öcalan’a verilen izinle son bulmuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİNİN KRONOLOJİSİ:
Kürt sorununa barışçılık çözüm için başlatılan çözüm süreci şöyle gelişti:
16 Aralık 2012: MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüştü.
29 Aralık 2012: Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan TRT canlı yayınında İmralı’yla görüştüklerini açıkladı.
3 Ocak 2013: Ayla Akat, Altan Tan ve Ahmet Türk’ten oluşan ilk BDP heyeti İmralı’ya gitti.
8 Ocak 2013: Paris’teki PKK ofisindeki saldırıda Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez öldürüldü.
10 Ocak 2013: Erdoğan Afrika dönüşü uçakta çekilme için Meclis’ten yasa çıkması talebini değerlendirdi: Ha biz onlara neyi garanti edebiliriz. Daha önceki çıkışlarda bazı operasyonlar yapıldı. Silah bırakarak yapacakları çıkışlarda bu tür şeylere müsaade etmeyiz.
17 Ocak 2013: Paris’te öldürülen 3 PKK’lı kadın için Diyarbakır’da düzenlenen cenaze törenine yüz binler katıldı ve barış çağrıları yapıldı.
28 Şubat 2013: Milliyet gazetesinde HDP’ye yakın bir muhabirin imzasıyla 23 Şubat 2013’te İmralı’da BDP heyetiyle Öcalan arasındaki görüşmenin tutanakları yayınlandı. Tutanaklarda iş adamı Osman Kavala’nın Öcalan’a ‘Başkanlık sistemine destek vermeyin’ diyen bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Tutanakların sızmasıyla ilgili BDP Genel Merkezi’nde görevli iki kişi işten çıkarıldı.
21 Mart 2013: Öcalan’ın mektubu Diyarbakır Nevruzunda okundu: Artık silahlar sussun fikirler konuşsun noktasına geldik. Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir… Bu mücadeleyi bırakmak değil daha farklı bir mücadeleyi başlatmadır…
4 Nisan 2013: 63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti belirlenerek, Türkiye’yi dolaşmaya başladı.
15 Nisan 2013: Beşinci BDP heyeti İmralı’ya gitti.
18 Nisan 2013: İçişleri Bakanlığı’yla Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanan protokol ve İl İdaresi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle askerlerin operasyona çıkış izni valililere bağlandı.
20 Nisan 2013: MHP Lideri Bahçeli çözüm sürecine karşı mitinglere başladı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu hükümeti çözüm sürecinde inisiyatifi PKK’ya bırakmakla suçladı.
25 Nisan 2013: Murat Karayılan Kandil’de yüzlerce gazetecinin katıldığı, tv’lerde canlı yayınlanan basın toplantısında PKK’nın 8 Mayıs’tan itibaren ön şartsız geri çekileceğini açıkladı.
30 Nisan 2013: KCK davalarında tahliye edilenlerin sayısı 200’e ulaştı.
7 Mayıs 2013: Şu an cezaevinde olan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş: Geri çekilme yarın resmen başlıyor. 3-4 ay süreceğini tahmin ediyoruz. Geri çekilme konusunda hükümet de bazı idari tedbirleri almış durumda…
8 Mayıs 2013: TBMM’de Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu ilk toplantısını yaptı. Komisyona CHP ve MHP üye vermedi.
29 Mayıs 2013- İstanbul’da Gezi olayları başladı.
7 Haziran 2013: Demirtaş İmralı’da Öcalan’la görüştü. ‘Abdullah Öcalan Gezi Parkı direnişçilerini selamlıyor. Provokasyona dikkat edilmesi çağrısı yaptı, “Meydan Ergenekonculara bırakılmamalıdır’ dedi.
26 Haziran 2013: Başbakan Erdoğan, raporlarını sunan Akil İnsanlar Heyeti üyeleriyle Dolmabahçe’de bir araya geldi. Bazı üyeler Gezi olayları yüzünden toplantıya katılmadı. “PKK yurtdışına çekildi, 1’inci aşama tamamlandı. Şimdi hükümetin adımları bekleniyor” sorusuna Erdoğan “Örgütün sadece yüzde 15’i çekildi” cevabını verdi.
2 Temmuz 2013: Haziran ayında PKK, kalekollar için eylem çağrısı yaptı. Aslında kalekol inşaatları yeni değildi. PKK’nın sınır dışına çekilmeye başladığı tarihte 114 kalekol bitmişti. Diyarbakır Lice’de karakol ve yol çalışmalarını protesto eylemlerinde göstericilerden Medeni Yıldırım hayatını kaybetti.
5 Temmuz 2013: KCK eşbaşkanlıklarına Cemil Bayık ve Bese Hozat getirildi.
10 Temmuz 2013: YDG-H, Twitter’dan yemin törenlerini yayınladığı şehirlerde “asayiş birimleri” kurmaya başladı. Yol kesme, araç yakma eylemleri başladı.
31 Temmuz 2013- Cemil Bayık BBC Türkçe servisine konuştu: 1 Eylül’e kadar hükümet adım atmazsa çekilmeyi durduracağız, çekilenler de geri dönecek.
11 Ağustos 2013: Adında “Kürdistan” kelimesi geçen ilk dernek kuruldu.
12 Ağustos 2013: PYD lideri Salih Müslim Türkiye’ye geldi.
19 Ağustos 2013: Cemil Bayık, “süreç çökerse daha büyük bir savaş olabilir” dedi.
9 Eylül 2013: KCK “Çekilmeyi durduğunu” açıkladı.
30 Eylül 2013: Hükümet Demokratikleşme Paketini açıkladı. Özel okullarda Kürtçe serbest kaldı, Andımız kaldırıldı. BDP ve DTK “dağ fare doğurdu” dedi.
29 Ekim 2013: Cemil Bayık, ilk kez müzakerelere “üçüncü taraf” istedi.
16 Kasım 2013: Başbakan Erdoğan, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Lideri Mesud Barzani ve Şivan Perwer’la Diyarbakır’da miting yaptı. Erdoğan mitingde şöyle dedi: “Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76 milyonun bir olduğunu, beraber olduğu birlikte büyük Türkiye yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın.”
3 Aralık 2013: Cemil Bayık: Böyle giderse elbette ki Türkiye’de savaş olacaktır. Biz, bahara kadar süre tanımışız. Bahara kadar eğer bu şartları kabul eder, müzakere yönünde adım atarlarsa sorun çözüm yolunda ilerler. Aksi takdirde artık bizim bu tarzda işleri yürütmemiz mümkün değildir.”
6 Aralık 2013 Yüksekova’da PKK mezarlığı yüzünden çıkan olaylarda iki protestocu hayatını kaybetti.
17 Aralık 2013: Dershanelerin kapatılması adımıyla hükümetle ipleri koparan FETÖ düğmeye bastı ve 17/25 Aralık operasyonu başladı.
11 Ocak 2014: İmralı heyetiyle görüşen Öcalan 17/25 Aralık girişimine darbe dedi: Ülkeyi bir darbe ateşiyle yeniden yangın yerine çevirmek isteyenler bizim bu ateşe benzin taşımayacağımızı bilmelidir. Her darbe teşebbüsü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşısında bizi bulacaktır.
17 Ocak 2014 : Öcalan’ın HDP’lilerle İmralı’da çektirdiği fotoğrafları medyayla paylaşıldı.
21 Ocak 2014: PYD, Rojava’da demokratik özerkliği ilan etti.
15 Mart 2014: KCK bir kere daha süreci bitirdi: Ak Parti Hükümeti, Öcalan’ın başlattığı ve hareketimizin de başarıya ulaşması için büyük çaba harcadığı demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıkmıştır.
17 Mart 2014: Murat Karayılan ‘Öcalan cezaevinde olduğu sürece PKK silah bırakmayacak. Seçimden bir-iki hafta sonrasına kadar adım atılmadığı takdirde sürecin bittiğini herkesin bilmesi gerekiyor’ diye konuştu.
21 Mart 2014: Öcalan’ın mektubu Diyarbakır Nevruz’unda okundu: Biz direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız. Önümüzde en yakıcı bir şekilde cevap bekleyen şey, birbirini tekrarlayan darbelerle mi yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğimiz sorusudur.
30 Mart 2014- Yerel seçimler yapıldı. Ak Parti, yüzde 45’le gücünü korudu.
26 Nisan 2014: MİT kanununda değişiklik yapıldı. Kanuna “MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilir, görüşmeler yaptırabilir, görevlerinin gereği terör örgütleri dâhil olmak üzere millî güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilir” ifadesi eklendi
1 Haziran 2014: HDP heyeti İmralı’ya gitti. Öcalan “En önemli realite sürecin yeni bir aşamaya gelmiş olmasıdır” dedi.
4 Haziran 2014- Diyarbakır’da çocukları PKK’ya katılmış anneler çocuklarını geri istediklerini söyleyerek belediye önünde oturma eylemi başlattı. Belediye annelere müdahale etti, Demirtaş “MİT’ten para alıyorlar” dedi.
5-7 Haziran 2014:Lice’de kalekol protestolarında başlayan olaylarda 2 kişi öldü.
6 Haziran 2014- Ak Parti Diyarbakır’da çözüm çalıştayı düzenledi. Çözüm süreci yeniden canlandırıldı.
9 Haziran 2014: Diyarbakır 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’nın bahçesindeki bayrak bir PKK’lı tarafından indirildi. Öcalan bayrak indirmeye provokasyon dedi, örgütüne soruşturma talimatı verdi.
10 Temmuz 2014: Meclis, çözüm sürecine hukuki zemin sağlayan “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine dair kanun” tasarısını kabul etti.
11 Temmuz 2014: Diyarbakır’da KCK ana davasında son iki tutuklu da tahliye oldu ve tutuklu sanık kalmadı.
5 Ağustos 2014: HDP’nin İmralı ziyaretinde Öcalan ‘30 yıllık savaş büyük bir demokratik müzakereyle sonuçlanma aşamasındadır’ dedi.
10 Ağustos 2014: Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan yüzde 52’yle birinci turda kazandı.
19 Ağustos 2014: Lice’ye PKK’lı Mahsuni Korkmaz’ın heykeli dikildi. Mahkeme yıkım kararı verdi. Olaylar çıktı, 1 kişi öldü.
27-28 Ağustos 2014: Ahmet Davutoğlu Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan oldu.
3 Eylül 2014: MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İmralı Adası’na giderek Öcalan’la çözüm süreci yol haritasında mutabakata vardı. HDP’li Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan yol haritasını Kandil’e götürdü.
10 Eylül 2014: HDP’lilerle görüşen Başbakan Davutoğlu 15 Ekim’e kadar Türkiye’de PKK’nın yol kesme, mahkeme kurma gibi illegal faaliyetlerin biteceği garantisiyle süreci hızlandırma sözü verdi.
15 Eylül 2014: IŞİD Kobani’yi kuşattı.
20 Eylül 2014: IŞİD’in Kobani’ye yaklaşması üzerine kaçan 100 bin Kürt Türkiye’ye sığındı. Aynı gün IŞİD’in elindeki Musul konsolosluğunda görevli 49 rehine Türkiye’ye getirildi.
2 Ekim 2014: Meclis’ten Suriye tezkeresi geçti .
3 Ekim 2014: PKK, IŞİD’e Türkiye’nin desteği iddiasıyla Tunceli’nin Pülümür ilçesindeki karakola saldırdı.
6-7-8 Ekim 2014: KCK ve HDP, halkı Kobani için sokağa çağırdı. Hüda-Par ve AK Partililer’in parti, dernek ve dükkanlarına saldırı oldu. Çatışmalarda 52 kişi hayatını kaybetti. Öcalan ‘Kobani düşerse çözüm süreci biter’ dedi.
11 Ekim 2014: Cemil Bayık ‘Meclis’ten geçen tezekere savaş ilanıdır’ dedi.
13 Ekim 2014: Tunceli’de PKK’lılar üs bölgesine sızarken fark edildi. Çatışma çıktı.
19 Ekim 2014: Başbakan Ahmet Davutoğlu Akil İnsanlar Heyeti’yle 11 saatlik bir toplantı yaptı. Aynı gün MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı’da Öcalan’la görüştü.
20 Ekim 2014: ABD Kobani’de YPG’ye havadan silah ve mühimmat indirdi.
21 Ekim 2014: HDP’nin İmralı ziyaretinde Öcalan ‘15 Ekim’de yeni bir aşamaya geçildiğini ve somut adımların atılacağını’ açıkladı.
25 Ekim 2014: Yüksekova’da sivil kıyafetli üç rütbeli asker sokak ortasında öldürüldü.
29 Ekim 2014: Aysel Tuğluk ‘Ak Parti çözüm sürecinde artık partner değil’ dedi, seküler güçleri göreve çağırdı.
30 Ekim 2014: Diyarbakır’da eşi ile birlikte semt pazarında alışveriş yapan 24 yaşındaki Hava Astsubay Üstçavuş Necdet Aydoğdu, maskeli iki kişinin silahlı saldırısı sonucunda hayatını kaybetti.
4 Kasım 2014: HDP Genel Merkezi’ne saldırı oldu.
24 Kasım 2014: KCK yöneticisi Sabri Ok ‘Silah bırakmak gündemimizde değil’ diye konuştu.
20 Aralık 2014: Cemil Bayık ‘Silah bırakmak ölüm demektir’ dedi.
23 Ocak 2015: HDP heyeti İmralı ile Kandil arasında mekik dokumaya başladı. Hükümet çözüm sürecine dönüş için Öcalan’dan PKK’ya Türkiye’de silahlı mücadeleye son çağrısı yapmasını istedi. Öcalan bu çağrı için kadın haklarından, çevre sorunlarına kadar her konuda adımlar atılmasını isteyen bir metin yazdı. Kandil bu adımların silah bırakmanın ön şartı olmasında ısrarcı oldu. Hükümet bu genel bir demokratikleşme programını içeren 10 maddenin ön şart olmasını PKK’nın silah bırakmamaya bahane olarak kullandığını düşünerek karşı çıktı.
9 Şubat 2015: Meclis’e gelen “İç Güvenlik Paketi” görüşülmesi ikinci kez ertelendi.
15 Şubat 2015: HDP’nin İmralı-Kandil temasları arttı. Kandil, İç güvenlik Paketi’nin sürece zarar vereceğini açıkladı. 22 Şubat 2015: Şah Fırat Operasyonu’yla Süleyman Şah’ın türbesi PYD’nin kontrolündeki Eşme Köyü’nde taşındı.
17 Şubat 2015: Selahattin Demirtaş: Öcalan’ın çağrı yapması için hükümet önce 10 maddelik ev ödevini yapmalı, onlar açıklamazsa biz açıklarız. 25 Şubat 2015: Demirtaş, Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yapmak için ön şart olarak ortaya koyduğunu söylediği 10 maddeyi açıkladı. ‘Öcalan şartlı silah bırakma çağrısı yaptı’ dedi.
28 Şubat 2015: Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi için yapacağı çağrının üzerinde Kandil ve İmralı anlaştı. Geniş bir demokratikleşme programını içeren 10 madde silah bırakmak için ön şart yapılmadı, bu maddelerin hayata geçirileceğinin garantisi olarak da hükümetin olduğu bir toplantıda okunmasına karar verildi. Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Öcalan’la görüşmeleri yürüten eski MİT başkan yardımcısı, Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ve İmralı Heyeti’nden Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken’in olduğu toplantıda Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi toplama çağrısı Sırrı Süreyya Önder tarafından okundu.
28 Şubat 2015: Tarihi açıklamaya 20 dakika sonra canlı yayında ilk tepki HDP lideri Demirtaş’tan geldi. Demirtaş İç Güvenlik Paketi’ni öne sürerek ‘Hükümet bir yandan pakette ısrar edip bir yandan demokratikleşmede ilerleme sağlıyorum diyemez. Bu tasarı barış getirecek bir yasa tasarısı değildir. Barışa uzaklaşacağım diye çalışmıyoruz. Barışı çok arzuluyoruz. Hükümet yürüttüğü politikayla, zerre kadar umut vermiyor, barışa yaklaşmıyor’ dedi.
28 Şubat 2015: Aynı gün PKK yöneticisi Mustafa Karasu açıklama yaptı: Ak Parti Hükümeti İmralı’nın ortaya koyduğu 10 başlıkta müzakere edip sorunu çözecek midir, çözmeyecek midir? Bu sorunun cevabı çok önemlidir. Bu sorun çözülmeden PKK silah bırakacak, PKK kongresini yapıp silah bırakma kararı alacak biçimindeki yaklaşımlar demagojidir, aldatmak ve sorunu çarpıtmaktır.
11 Mart 2015: KCK eşbaşkanları Cemil Bayık ve Bese Hozat ‘Silahların bırakılması, ancak Öcalan’ın bizzat katılacağı bir kongrede karara bağlanabilir. Yani PKK bu kararı Öcalan serbest kalmadan açıklamayacak’ dedi.
17 Mart 2015: Seçime parti olarak girme kararı veren HDP lideri Demirtaş partisinin Meclis grup toplantısında üç cümlelik bir konuşma yaptı: Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız.
18 Mart 2015: İzleme Komitesi’nde yer alacağı iddia edilen isimler medyada yer aldı.
20 Mart 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan izleme komitesine olumlu bakmadığını açıkladı: Ben gazetelerden okuyorum. Böyle bir şeyden doğrusu benim haberim yok. Şunu da çok net söylüyorum ben olumlu bakmıyorum. Bunlar doğru şeyler değil. Bu işler istihbarat teşkilatlarıyla yürür.
21 Mart 2015: Diyarbakır Nevruzu’unda mektubu okunan Öcalan PKK’ya silahsızlanma kongresi çağrısı yaptı ama yeni bir ön şart öne sürdü.
22 Mart 2015: Ukrayna dönüşü uçakta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Dolmabahçe açıklamasını doğru bulmadığını söyledi: “Bir metin okunmadı, iki metin okundu. Onların okuduğu metinle Yalçın Bey’in okuduğu metin birbirinden tamamen ayrı. Aynı metin değildi dikkat ederseniz. Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükümetin Başbakan Yardımcısı’yla şu an parlamento içinde olan bir grubun yan yana o resmi vermesini ben şahsen doğru bulmuyorum. Daha önceleri gerektiğinde bir arkadaşımız onlarla görüşmeler yapar ve açıklama yapılırdı. Ama o toplantıda olduğu gibi medyanın karşısına çıkmak suretiyle, iki ayrı metin deklare edilmiyordu. Böyle bir şey hiç yaşanmamıştır. Bunu doğru bulmuyorum. Açıklanan 10 maddelik metne gelince; o metinde bir demokrasi çağrısı yok. Bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim? Metni incelersek oradaki konuların çoğunun demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Hala yeni yeni talepler ortaya çıkıyor. Daha sonra Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok. O zaman neyi görüştüler?
11 Nisan 2015: Ağrı’da PKK’lılar saldırdı. 4 asker yaralandı.
5 Mayıs 2015: KCK Eşbaşkanı Bese Hozat konuştu. ‘Biz kongreyi gündemden çıkardık. Kürt sorunu çözülmeden PKK böyle bir kongre yapmaz’ dedi.
7 Haziran 2015: HDP yüzde 13 oyla barajı geçip 80 vekil çıkardı. Yüzde 41’de kalan Ak Parti tek başına iktidar olamadı. 12 Haziran 2015: Demirtaş’ın Öcalan’ın çağrısıyla PKK’nın silah bırakabileceği açıklamasına KCK yanıt verdi: HDP, PKK’nin yasal partisi değildir. Böyle bir çağrıyı HDP yapamayacağı gibi, mevcut İmralı koşullarında bulunan Abdullah Öcalan’ın böyle bir çağrıyı yapması mümkün değildir.
26 Haziran 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu: Tüm dünyaya sesleniyorum. Bedeli ne olursa olsun, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin güneyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz.
29 Haziran 2015: Karayılan tehdit etti: Açıkça söyleyeyim, eğer onlar Rojava’ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür.
11 Temmuz 2015: KCK barajları gerekçe göstererek ateşkesi bitirdiğini açıkladı.
14 Temmuz 2015: KCK Eşbaşkanı Bese Hozat devrimci halk savaşı ve ayaklanma çağrısı yaptı.
20 Temmuz 2015: Suruç’ta IŞİD’li canlı bomba kendini patlattı, 32 kişi öldü.
20 Temmuz 2015: Adıyaman’daki çatışmada Uzman Onbaşı Müsellim Ünal şehit düştü.
20 Temmuz 2015: KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık halkı silahlanmaya ve çukur-tünel kazmaya çağırdı.
22 Temmuz 2015: Şanlıurfa Ceylanpınar’da polisler Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar sabaha karşı yataklarında infaz edildi. HPG ‘Apocu fedai timi, Suruç katliamına misilleme yaptı’ dedi.
23 Temmuz 2015: Diyarbakır’da kaza ihbarına giden polis ekibine pusu kuruldu, polis Tansu Aydın şehit oldu.
23 Temmuz 2015: Kilis Elbeyli Dağ Hudut Karakolu’na Suriye tarafındaki IŞİD’li teröristler ateş açtı. Astsubay Yalçın Nane şehit oldu.
24 Temmuz 2015: Ve TSK’ya bağlı jetler Kuzey Suriye’de IŞİD, Kuzey Irak’ta PKK hedeflerine hava operasyonu düzenledi. Bu 3 yıl sonra PKK’ya yapılan ilk askeri operasyondu.