YSK’nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararına itiraz eden 4 üyeden biri de Yunus Aykın’dı. Aykın gerekçeli karardaki muhalefet şerhinde, iptale gerekçe gösterilen kısıtlı seçmenden ölü seçmen iddialarına kadar hepsine tek tek yanıt verdi. İşte o iddialar ve yanıtları:
18 sandıkta sayım döküm cetveli bulunmadığı hususu hakkında:
Sayım döküm cetveli bulunmayan 18 sandık ile ilgili kesin olan tek maddi gerçeklik bu cetvellerin ilçe seçim kuruluna teslim edilmediğidir. 18 sandıkta hiç cetvel düzenlenmediğinin kesin olarak ileri sürülebilmesi için ya sandık kurulu üyeleri çağrılarak beyanlarının alınmış olması veya sandık kurulu üyeleri müşahit ve hazır bulunan vatandaşlar tarafından cetvel düzenlenmediği için yapılmış olan itirazların tutanağa geçirilmesi suretiyle tespit edilmiş olması, ya da ilçe seçim kuruluna bu sebeple itiraz edilmiş olması gerekir. Sayım döküm cetveli tutulmadan parti ve adayların aldıkları oyların sağlıklı tespiti yapılamayacağından İstanbul gibi metropol bir şehirde yapılan bir seçimde bu durumun ihmal edilmiş olması hayatın olağan akışına uygun değildir. Üstelik bu tür eksiklikler ilk defa İstanbul seçimlerinde karşılaşılan bir durum değildir. Sayım döküm sırasında tutulan cetvellerin sandık mahallinde unutulması veya genellikle de yeterli sayıda sandık sonuç tutanağı düzenlenmediği için müşahitler tarafından tutanak yerine sayım döküm cetvelinin alınması nedeniyle bu eksikliğin meydana geldiği seçim yönetimi tarafından bilinen bir gerçektir. 298 sayılı Kanunun “DÖRDÜNCÜ KESİM” “Oyların sayımı ve dökümü” başlığı altında yer alan ve 95. maddeden başlayıp 106. maddeye kadar devam eden, 11 madde bir arada değerlendirildiğinde; anılan maddeler uyarınca yapılan tüm işlemlerin 105. maddede düzenlenen Sandık Sonuç Tutanağının elde edilmesine ilişkin hazırlık işlemleri olduğu görülmektedir. Bir sandıkta yapılan seçimin sonucunu gösteren nihai belge Sandık Sonuç Tutanağıdır. Sandığın bulunduğu bina ve yapıda herkesin görebileceği yere asılan, o seçim bölgesinde seçime katılan siyasi partilerin ve bağımsız adayların müşahitlerine ve talep etmeleri halinde sandık kurulunun partili üyelerine verilen ve Kanunun 108. maddesi uyarınca ilçe seçim kurullarınca birleştirme tutanaklarına işlenen tutanak, Sandık Sonuç Tutanağıdır. Sayım döküm cetveli ise, siyasi partiler veya adaylar tarafından, aldıkları oyların sandık sonuç tutanağına eksik geçirildiği, hiç geçirilmediği veya kaydırma yapıldığı iddiasıyla itiraz edilmesi halinde başvurulacak belge niteliğindedir. Bu sebeplerle itiraz edilmesi durumunda, sayım döküm cetvelleri esas alınarak gerekli düzeltmeler yapılmaktadır. Sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanaklarının uyumlu olması durumunda imza veya mühür noksanlığı önem arz etmemektedir. Sayım döküm cetvellerinin mevcut olmadığı durumlarda ise, itiraz edilen seçim kurullarınca kimi zaman oy torbaları açılarak geçerli geçersiz değerlendirmesi yapılmaksızın partilerin veya adayların aldıkları geçerli oylar sayılmakta, sandık sonuç tutanağından farklı bir sonuç çıkması durumunda denetim tutanağı düzenlenmekte ve bu tutanak sandık sonuç tutanağı yerine geçmektedir. Kimi zaman da sayım döküm cetveli mevcut olmasa bile sandık sonuç tutanağının oybirliği ile imzalandığı hallerde, sayım döküm cetvelini düzenleyecek olan kurul ile sandık sonuç tutanağını düzenleyen kurulun aynı olması nedeniyle sandık sonuç tutanağına itibar edilerek yeniden sayım yapılmaksızın itirazlar reddedilmektedir. Nitekim, Yüksek Seçim Kurulunca; Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığına ilişkin 4040, 4078, 4280, 4302, 4320, 4332, 4344, 4358 ve 4359 no’lu sandıkların cetvellerinin torbalarda bulunmaması nedeniyle torbaların açılarak oyların yeniden sayılması istemi üzerine Seyhan 4. İlçe Seçim Kurulunca “…4078, 4280, 4302, 4320, 4332, 4344, 4358 ve 4369 sayılı sandıklara ait cetveller bulunamamış ise de, itiraz eden parti yetkililerinin de imzalarının yer aldığı Örnek: 54/1 sayılı tutanaklarda herhangi bir itirazın yer almadığı, bunun yanında itiraz edenlerce bu tutanak verilerinin yanlış olduğu, kendilerine verilen sandık tutanakları ile çeliştiği yönünde somut bir iddia ve kanıt getirilmediğinden bu tutanaklardaki oyların esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemiş ve bu yöne ilişkin itirazların da reddine karar verilmek gerekmiştir.” şeklindeki kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Adana İl Seçim Kurulu kararı yerinde bulunarak muterizlerin tüm taleplerinin reddine karar vermiştir (20/04/2009 tarih ve 2009/1378 sayılı YSK kararı). Sayım döküm cetvelinin yokluğu sandık sonuç tutanağına itiraz edilmediği sürece önem arz etmemekte, itiraz edildiği durumlarda ise gerektiğinde oy torbası açılmak suretiyle bu eksiklik kısa sürede giderilerek sandık sonuç tutanağı denetlenebilmektedir. Nitekim, Maltepe 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından Kurulumuz Başkanlığına gönderilen 02/04/2019 tarihli, E. 232343 sayılı yazıda; 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Seçiminde Maltepe İlçesine ait 1. ve 2. İlçe Seçim Kurullarının mahalle T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 4219 muhtarlığı ve ihtiyar heyeti üyeleri sandık tutanakları incelendiğinde, bir kısım sandık kurulunda ihtiyar heyeti adayları için sayım, döküm cetveli tutulmadığından sandık kurulu sonuç tutanağının ihtiyar heyeti üyeleri kısmının tamamen boş olduğu belirtilerek, ilgili sandıklar için ne tür işlem yapılacağı hususunda görüş istenilmesi üzerine “Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; ihtiyar heyeti adayları için sayım döküm cetveli tutmayan sandık kurulu üyelerini çağırıp tamamlatılması gerektiğine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle bu eksikliğin sandık kurulu üyeleri çağrılıp tamamlatılması gerektiğine karar verilmiştir (02/04/2019 tarih ve 1725 sayılı YSK Kararı).
90 adet sandıkta sayım döküm cetvellerinde sandık kurulu üyelerinin imzasının bulunmadığı iddiası
Söz konusu 90 sandığın sandık sonuç tutanakları ile sayım döküm cetvellerinin karşılaştırılması sonucunda, 86 sandıkta partilerin ve bağımsız adayların aldıkları oy sayılarının sayım döküm cetvellerindeki oy sayıları ile aynı olduğu, sadece 4 sandığın birinde yalnızca AkParti’nin oylarının 1 oy fazla (Bağcılar 4002 nolu sandık), iki sandıkta 2 oy fazla (Fatih 1119 numaralı sandık ve Adalar 1029 numaralı sandık),bir sandıkta da 4 oy fazla (Bağcılar 1069 numaralı sandık) yazıldığı, diğer partilerin ve bağımsız adayların oy sayılarının ise sayım döküm cetvellerindeki sayılarla aynı olduğu görülmektedir. Bu tespite göre, anılan sandıklarda sayım döküm cetvellerinin tutulduğu, oyların tespitinin yapıldığı ve sandık sonuç tutanaklarına geçirildiği, ancak aynı zaman diliminde bir arada bulunan ve sandık sonuç tutanağını itiraz şerhi koymaksızın imzalayarak hep birlikte sandık sonucunu teyit ve doğruluğunu taahhüt eden sandık kurulu üyelerinin, sayım döküm cetvellerini imzalamayı ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Gerekçeli kararda “…Sayım döküm cetvellerindeki bu eksiklik tek başına seçim sonucuna müessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesi ile birlikte değerlendirilmiştir” denilmektedir. 298 sayılı Kanunun130. maddesinde olağanüstü itirazlar “seçimin neticesine müessir olaylar ve haller sebebiyle yapılan itirazlar” olarak tanımlanmaktadır. Bu itibarla, sayım döküm cetvellerindeki bu eksiklik tek başına seçim sonucuna müessir değil ise bu sebebe dayalı yapılan itirazın olağanüstü itiraz kapsamında incelenemeyeceği gerekçesiyle reddedilmesi; bu sebebe dayalı itirazın, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesi ile birlikte değerlendirilebilmesi için ise, anılan eksikliklerin tamamının ya da ekseriyetinin sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlendiği sandıklarda meydana geldiğinin ortaya konulması zorunludur. Oysa, başkanının kanuna aykırı belirlendiği tespit edilen 754 sandığın sadece 2 tanesinde (Beşiktaş 1034, 1241 numaralı sandıklar) sayım döküm cetvellerinde eksiklik bulunmaktadır. Bu iki sandıkta, sayım döküm cetveli düzenlenmekle birlikte sandık kurulu üyelerince imzalanmadığı görülmektedir.
Ölen seçmenin yerine 6 kişinin,tutuklu ve hükümlülerin yerine de 99 kişinin oy kullandığı iddiası
Kurulumuzca verilen 23/04/2019 tarihli ara kararı uyarınca yapılan araştırma sonuçlarının incelenmesinden; sandık seçmen listesinde yer alan; 6 ölen seçmen yerine, 41 ceza infaz ve tutukevinde bulunan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü seçmen yerine, 58 ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü seçmen yerine toplamda 105 seçmen yerine oy kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu oyların her biri farklı yerlerdeki 105 ayrı sandıkta kullanıldığı görülmektedir. Bu durum olağan olmamakla birlikte, sandık başına oy vermek için gelen seçmenin oyunu kullandıktan sonra seçmen listesinde adının karşısına imzasının alınması sırasında imzanın bir alt veya bir üst satıra sehven atılmış olmasından kaynaklanması kuvvetle muhtemeldir. Diğer bir husus, oy kullandığı işaretlenen ölü, hükümlü, tutuklu seçmenler ile kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanları eşleşmesi yapıldığında 754 sandığın sadece 3 tanesinde tutuklu, hükümlü ve ölü seçmen yerine toplamda her birinde 1 oy olmak üzere 3 oy kullanılmış görüldüğü anlaşılmıştır (Başakşehir 2306, Beşiktaş 1239 ve Fatih 3205 numaralı sandıklar). İstanbul İlindeki oy kullanan seçmen sayısının 8.865.072 olduğu göz önüne alındığında seksenbeşbindebir oranına tekabül eden ve seçim sonucuna tesir etmeyen bu sayıdan hareketle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde usulsüzlük yapıldığını söylemek mümkün değildir.
601 Kısıtlı Seçmenin Oy Kullandığı İddiası
298 sayılı Kanunun 8. maddesinde kısıtlı olanların seçmen olamayacakları, anılan Kanunun 33. maddesinde ise, kısıtlı olan seçmenlerin seçmen kütüğünden çıkartılacağı düzenlenmiş, yine Yüksek Seçim Kurulunun 28/12/2018 tarihli, 2018/1134 sayılı karar eki 140/I sayılı Güncelleştirme Genelgesi uyarınca da 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405 ve 406. maddelerindeki sebeplerle haklarında kısıtlama kararı kesinleşenlere ait bilgilerin, Adalet Bakanlığından alınarak, bu kişilerin kayıtlarının dondurulacağı ve bu şekilde oluşan muhtarlık bölgesi askı listelerinin güncelleştirilmek amacıyla askıya çıkarılacağı düzenlenmiş, askı süresi içerisinde de kısıtlı olduğu bilgisi ilgili mahkemelerden ulaşan kısıtlıların seçmen kayıtları dondurulmuştur. Askıya çıkan muhtarlık bölgesi askı listeleri itiraz sürelerinin bitmesi ve itiraz üzerine verilen kararların kütüğe işlenmesinden sonra elde edilen kütükten sandık bölgesi askı listeleri oluşturulmuştur. Sandık bölgesi askı listelerinin dökümleri alınmadan önce Güncelleştirme Genelgesinin 14. maddesi uyarınca da 23 Mart 2019 Cumartesi günü, Adalet Bakanlığından alınan bilgilere göre kısıtlı olan seçmenler (4721 sayılı Kanunun 405 ve 406. maddelerine göre), hakkında Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce sandık seçmen listelerine “oy kullanamaz” şerhi düşülmüştür. Haklarında kısıtlama kararı kesinleşenlere ait bilgilerin, kararı veren mahkemelerce UYAP sistemine girilmemesi nedeniyle Adalet Bakanlığınca gönderilen listelerde ismi yer almayanların sandık seçmen listesinde oy kullanabilir durumda görülmeleri nedeniyle seçim kurullarına yüklenebilecek bir kusur yoktur. Kaldı ki, kısıtlı olanların oy kullandıklarının seçimden sonra tespit edilmesi ve oy kullanan kısıtlı seçmen sayısının seçim sonucuna tesir etmesi halinde bu husus Yüksek Seçim Kurulunca her zaman dikkate alınmaktadır. İstanbul İlinin toplam seçmen sayısının 10.560.963 olduğu gözönüne alındığında 601 kısıtlı seçmenin oy kullanmış olmasının seçimin iptalini gerektirecek bir usulsüzlük olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Gerçekleştiği iddia edilen olaylar ve ileri sürülen hukuki sebepler, itiraz dilekçesi ve ekleri ile Kurulumuzca verilen ara kararı uyarınca toplanan bilgi ve belgelere göre seçimin sonucuna müessir olmadığından, itirazın reddi gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen karara katılmıyorum.