Mustafa Denizli spor gündemine dair soruları cevapladı, değerlendirmelerde bulundu.
Şu an Kasımpaşa Teknik Direktörü olan Denizli yabancı oyuncu sınırlamasıyla ilgili “Böyle bir şey olur mu? Tribün için transfer yaptırıyorlar. Federasyon bu artı kuralını niye çıkarıyor? Bunu doğru dürüst söyle. 6+2+2 yerine doğru dürüst 10 de bitsin. Acaba son +2”de miyim, ilk +2”de miyim yoksa ilk 6’nın içinde miyim diye düşünecek adam. Serbest bıraksan ne olacak? Kim kaç tane transfer yapar. Borç haneleri artık çevrilemeyecek durumda. Bunu netleştir. Şu anda 14 yabancı var ve mecbur değilsin almaya. 3 yabancıyla da gidebilirsin. Ama 14 yerli oyuncun olmak zorunda. Bu yabancı kuralı değil, yerli kuralı. 14 yabancı varsa sana bir şey olmuyor, 14 yerli yoksa sana bir şey oluyor. Demek ki bu yerli kuralı. Alabilen 3 tane alır, alabilen 8 tane alır. 14 tane aldığın zaman zaten 3 tane mutlak problemli adamın oluyor. Hepsini birden oynatamıyorsun zaten, 11’ini oynatıyorsun. 10 tane, 8 tane de, serbest bırak. Bunu net yap” açıklamalarında bulundu.Hepsini birden oynatamıyorsun zaten, 11’ini oynatıyorsun. 10 tane, 8 tane de, serbest bırak. Bunu net yap” açıklamalarında bulundu.Hepsini birden oynatamıyorsun zaten, 11’ini oynatıyorsun. 10 tane, 8 tane de, serbest bırak. Bunu net yap” açıklamalarında bulundu.
“MİDE ÜLSERİ KAZANDIM”
Mustafa Denizli, Trabzonspor maçında yaşadığı sağlık sıkıntısıyla ilgili ise “Trabzonspor maçında yaşadığım problemi daha önce milli takımın başındayken Finlandiya maçında yaşamıştım. Futbolun bana kazandırdıklarından birisi de mide ülseri. Bazen hiçbir şey yapmıyorsunuz ve kabulleniyorsunuz. Takım iyi oynuyor, gol kaçırıyor ama o haftalarda ilk gelen top gol oluyordu. İkinci golde anormal sinirlendim ve sanki tirbuşonla midemi oymaya başladılar. Doktora ‘Bu benim aralıklı olarak yaşadığım bir şey, bana bir ilaç ver’ dedim. Tansiyonuma baktı ve yüksek gördü. Esasında her hafta tansiyonuma devre arasında baksa, tansiyonum yüksek çıkar. Riske etmeyelim dedi ve tedbir amaçlı hastaneye gitmemi söyledi. Böyle bir şey yaşadık. Ama sonrasında ilk antrenmana çıktım, ertesi hafta maça da çıktım. Bu mesleği yapanlar, bunları yaşıyor.Bu sadece maç oynanırken yaşandı, maç dışında da yaşadığım birçok şey var” ifadelerini kullandı.
“ABDULLAH AVCI İYİ BİR HAKEM”
Türkiye’de en formada teknik direktörün kim olduğuyla ilgili “Fatih ve Şenol’u dışarıda tutarak cevaplıyorum. Abdullah Avcı sürekli başarılı grafik çiziyor. Sergen Yalçın, Okan Buruk, Mehmet Özdilek. Esasında Erzurum’da kötü bir grafiği yoktu. Bunlar her teknik adamın yaşayacağı şeyler. Samet hoca, Hikmet hoca, Ünal hoca, Rıza hoca Hepsi başarılı bu hocaların. Birçoğu benimle birlikte çalışan arkadaşlar. Artık konumlar değişiyor. Benim asistanlığımı yapanlar şu anda ligin tecrübeli hocaları sınıfına girmeye başladı. Onların bu grafikleri bizi mutlu ediyor. Bu durum ülke adına Türk teknik adamların geldiği yol itibariyle iyi bir puan” açıklamasında bulundu.
“HER SİSTEMİN ARTILARI EKSİLERİ VAR”
VAR sistemini adaletli bulmadığını söyleyen Denizli “Her sistemin artıları ve eksileri vardır. VAR sisteminin karşılığı, adaletin kaybolmaması adına yapılan bir sistem. Futbol kesintiye uğramaması gereken bir oyundur ve mümkünse asgari pozisyonda kullanılmalı. Belki birçok maçın neticesi değişti bu sistem sayesinde. Türkiye’de bu sistemin gelmesini en çok isteyen kurumlardan birisi belki de hakemlik kurumuydu. ‘Aman hata yapmayayım’ baskısı insana hata yaptırır. Yüzde 51 penaltıysa penaltı verilsin diye yazmıştı bir arkadaşımız. Şimdi burada yüzde 51 bile haktır. Ama bu sistem, bunu ortadan kaldıran ve adaleti sağlayan bir sistem. Bu durum büyük ölçüde telafi edildi ama sıfıra inmesi mümkün değil. Ben uzun süre dünyanın en iyi hakemlerinden Marcus Merk’le program yaptım. Onunla anlaşamadığımız, onun haklı olduğu ya da benim haklı olduğun bir sürü pozisyon vardı. Hakem futbolun ruhunu saha içinde kaçırabilir. Çok iyi hakem olabilirsin ama bunu kaçırabilirsin. VAR sistemi adil bir sistem ama neticede birisi yorumluyor. Bizde bir laf vardır; öküzün altında buzağı aramak. Her öküzün altında buzağı aranır mı, böyle bir ülke olabilir mi? Niyet işte” ifadelerine yer verdi.