İstanbul’da yıllardır terk edilmiş görüntüsüyle bilinen Yassıada’nın önce ismi değiştirildi. Yeni adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası, 4 yıl aralıksız süren çalışmalarla başta turizm ve kongre amaçlı olmak üzere binlerce kişinin kullanabileceği tesislerle yeni çehresine kavuştu.
Tarihte sürgün yeri olarak kullanılan Yassıada, yakın tarihin hafızasına 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle kazındı. İktidardan el çektirilen Demokrat Partili yöneticiler burada hapsedildi ve yargılandı. Bu yargılamalar dönemin Başbakanı Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı idama götürdü.
1978’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın buradan ayrılmasıyla ada sessizliğe büründü. 1993’te iki yıl süreyle İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi burayı çalışma alanı olarak kullandı. Sonraki yıllarda dalış kulüplerinin hafta sonlarında eğitim alanı oldu.
Kaderine terk edilen Yassıada, İstanbul’un yakınında olmasına rağmen yaşamın çok uzağında kaldı. Yargılamaların yapıldığı binalar da sadece idamların yıl dönümlerinde anmalarla gündeme geldi.
Türk demokrasi tarihinde kötü anılara ev sahipliği yapan ada, her yönüyle binlerce kişinin tercih edebileceği bir yer haline getirildi. 125 odalı otel, 600 kişilik konferans salonu, 1200 kişilik cami, müze, sergi alanları, seyir terasları ve sosyal etkinlik alanları inşa edildi. Adada kalmak isteyenler veya günübirlik ziyaretçiler için birçok seçenek mevcut.
İnşa edilen müzede 1960’da Demokrat Partililerin yargılandığı o günlere ilişkin çok önemli ayrıntılar olacak. Adnan Menderes’in hayatı anlatılacak.