Türk siyasi hayatında yarım asra yakın etkili olan “baba” lakaplı Süleyman Demirel’in vefatının üzerinden 4 yıl geçti. Sözleriyle Türk siyasetine bir dönem damga vuran Süleyman Demirel kimdir? İşte yaşam öyküsü…
ISPARTA İSLAMKÖY’DE DOĞDU
1924’te Isparta’nın Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de doğan Süleyman Demirel, ilköğrenimini doğduğu köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Afyonkarahisar’da tamamladı. Şubat 1949’da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun olan Demirel, aynı yıl Elektrik İşleri Etüd İdaresi’nde memuriyet görevine başladı. Demirel, 1948’de ise “Bir elmanın iki yarısıyız” dediği, babası Hacı Yahya Demirel’in yeğeninin kızı Nazmiye Demirel’le evlendi.
DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE ATANDI
Elektrik İşleri Etüd İdaresinde 1950’de çalışmaya başlayan Demirel, sulama ve elektrik konularında araştırma yapmak için ABD’ye gönderildi. Türkiye’ye dönüşünde, 1953’te Seyhan Barajı inşaatı başladığında proje mühendisi iken Başvekil Adnan Menderes’in dikkatini çeken Demirel, 1954’te DSİ Genel Müdürlüğünde Barajlar Dairesi Başkanlığına, 1955’te ise DSİ Genel Müdürlüğüne atandı. Bu arada Eisenhower Vakfının onu bursiyer olarak seçmesiyle yeniden ABD’ye giden Demirel, dönüşünde, askerliğini yapmak üzere 1960’ta genel müdürlük görevinden ayrıldı.
MORRİSON SÜLEYMAN OLARAK ANILDI
1962-1964 yılları arasında serbest müşavir-mühendis olarak çalışan Demirel, aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniversitesinde inşaat mühendisliği alanında dersler verdi. Boğaziçi Köprüsü’nün ilk projesini (1954) hazırlayan, ABD’nin uluslararası mühendislik ve müteahhitlik firması Morrison Knudsen’in Türkiye temsilciliğini üstlenen Demirel, bu görevinden dolayı bir dönem “Morrison Süleyman” olarak da anıldı.
SİYASETE ADALET PARTİSİ’NDE BAŞLADI
Süleyman Demirel’in yarım asra yakın süren siyasi yaşamı 1962 yılında, Adalet Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile başladı. Demirel, 28 Kasım 1964’te bu partiye genel başkan seçilmesinin ardından, kurulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 aylarında görev yapan koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak görev aldı. 10 Ekim 1965 genel seçimlerinde Isparta Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine giren Demirel, seçimlerde Adalet Partisinin tek başına iktidar olması üzerine Türkiye’nin 12. Başbakanı olarak hükümeti kurdu. Süleyman Demirel 4 yıl süren bu hükümetten sonra 1969, 1970, 1975, 1977 ve 1979 yıllarında 5 kez daha hükümet kurdu.
1980 SONRASI SİYASET YASAKLANDI
Süleyman Demirel, 12 Eylül 1980’de gerçekleşen askeri müdahale üzerine görevden uzaklaştırıldı ve yedi yıl yasaklı olarak siyaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987’de yapılan halk oylaması ile siyasi yasaklar kaldırılınca Süleyman Demirel 24 Eylül 1987’de Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı’na seçildi. 29 Kasım 1987’de yapılan genel seçimlerde Isparta milletvekili olarak yeniden TBMM’ye giren Demirel, 20 Ekim 1991’de yapılan genel seçimler sonrasında Doğru Yol Partisi ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti’nin oluşturduğu 49. Hükümet’te başbakan olarak görev aldı. 16 Mayıs 1993’te, TBMM tarafından Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı seçilen Demirel, 16 Mayıs 2000 günü görev süresini tamamlayarak cumhurbaşkanlığından ayrıldı.
125 ÜLKEYİ ZİYARET ETTİ
Demirel, 7 yıllık görev süresinde Çankaya Köşkü’nde sayısız kabul gerçekleştirdi, 125 ülkeye gitti, yabancı devlet başkanlarını Türkiye’de ağırladı, çok sayıda ili ziyaret etti. Görevi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e devretmeden düzenlediği basın toplantısında Demirel, yaşamını “50 yılı aşkın kamu hizmetim, 35 yıllık siyaset hayatım, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığım boyunca büyük Türkiye hedefi, demokrasinin ve anayasal kurumların güçlenmesi, demokratik kuralların işlemesi için mücadele ettim.” sözleriyle özetledi.
‘GAPTIRMAM’ DEDİĞİ FÖTR ŞAPKASI ONUNLA BÜTÜNLEŞTİ
Demirel, yarım asra yakın siyasi yaşantısında “Türk siyasetinin babası” olarak adlandırıldı. “Gaptırmam” dediği fötr şapkası ise siyasi yaşantısı boyunca kendisi ile adeta bütünleşti. Cumhurbaşkanlığı sırasında, Türk siyasi tarihine “post modern” darbe olarak geçen 28 Şubat süreci de yaşanan Demirel, sürece ilişkin, “Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Hükümet bir süre sonra istifa etmiş. Anayasa’ya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
SİYASETTEKİ UNUTULMAZ SÖZLERİ
Renkli kişiliği ve esprili söylemleriyle siyasetin sevilen simalarından biri olan Süleyman Demirel, Türk siyasi hayatına unutulmaz sözler de kazandırdı. “Binaenaleyh” denildiğinde akla gelen tek isim olan Demirel’in, “Memlekette benzin vardı da biz mi içtik?”, “Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz”, “Elektriğin komünisti olur mu?” gibi sözleri de siyasi literatürde yerini aldı. Demirel’in “Dün dündür, bugün bugündür”, “Birtakım yürüyüşler oluyor diye asabınız bozulmasın, yürümekle sokaklar eskimez” sözleri de siyasi tarihin unutulmazları arasına girdi.
YANINDA HEP NAZMİYE DEMİREL VARDI
Süleyman Demirel kadar, her daim yanında bulunan eşi Nazmiye Demirel de Türkiye’nin önemli simaları arasında yer aldı. 12 Mart 1948’de evlenen Demirel çifti, Nazmiye Demirel’in 27 Mayıs 2013’teki vefatına kadar hiç ayrılmadı.Demirel, siyaset hayatının inişli çıkışlı zamanlarında kendisine hep destek olan, 86 yaşında kaybettiği eşi için, “Siyasetçilerin arkasında olmak kolay bir şey değildir. Nazmiye Hanım benim arkamda hep metanetle durmuştur. Gördüğüm hizmete karışmamış ama bana destek vermiştir. Onun için huzurunuzda kendisine şükranlarımı söylüyorum. Biz aslında bir elmanın iki yarısıyız. Kalan yarısı benim, giden yarısı Nazmiye Hanım’dır.” ifadelerini kullandı. 17 Haziran 2015’te 91 yaşında hayatını kaybeden Demirel’in, siyasi hayatı boyunca okuduğu kitaplar, fotoğrafları ve kullandığı eşyalar, doğduğu İslamköy’de açılan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nde bir döneme ışık tutmaya devam ediyor.