Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, şubat ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı 47 bin 122 adet seviyesinde gerçekleşti. 24 bin 875 adet olan 2019 yılı şubat ayı otomobil ve hafif ticari araç pazar toplamına göre satışlar yüzde 89,44 arttı.
Yeni yıla iyi başlayan Türkiye otomotiv pazarı, büyümesini şubat ayında sürdürerek rekorların kırıldığı 2015-2016-2017 yıllarının şubat aylarına yakın seviyede performans gösterdi.
Aralık 2019’dan bu yana sıfır araca yoğun ilginin devam etmesine karşın araç almak isteyen tüketicilerin bir bölümü, piyasadaki araç yetersizliğinden dolayı mart ve nisan ayları için sıraya girmek zorunda kaldı. Söz konusu araç tedariki sorununun bu aydan itibaren sona erip ermeyeceği ise merak konusu oldu.
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Biz ithalatı Avrupa’dan yapıyoruz. Avrupalının yan sanayi tedarikçisi de ağırlıklı olarak Çin. Ağırlıklı Çin olan yerde koronavirüs endişesiyle mal sevkiyatlarında ciddi manada sıkıntı var. Bu noktada koronavirüsün de ciddi etkisi var.” diye konuştu.
Piyasalardaki tedarik sorununun bu ay çözüme kavuşmasının beklendiğini ifade eden Şahsuvaroğlu, şunları kaydetti:
“Baktığımızda, mart ayında bu iş çözülür, nisan ayına kalmaz. Nisan ayında herkes istediği aracı bulur. Zaten şubat ayında 47 bin araç satılmış. Demek ki aslında tüketici istediğini bulmuş da istediği gün bulamamış. Filo perakende oranına bakacak olursak orada büyük bir farklılık yok. Filo satışları lehine bir pazar açılımı yok, daha öncekilere benzer şekilde devam ediyor. Bütün ezberlerin dışında bir rakam yok. Eşitlik ilkesi devam ediyor.”
Yerli ve ithal araç tedarikçileri de tedarik sorununun büyük oranda bu aydan itibaren kalkacağını belirtiyor.
Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, 2019’un son çeyreğinde kamu bankalarının kredi faiz destek kampanyası ve düşen kredi faizleri ile birlikte canlanan otomotiv piyasasında birçok markanın mevcut talebi karşılayamadığını, bunun da 2020’ye ötelenmiş bir talep ile girilmesine neden olduğunu söyledi.
Otomotiv sektörünün geleneksel modelinde aralık itibarıyla gerçekleştirilen yüksek satışları takip eden ocak ve şubat aylarının, geçmişte talep açısından nispeten sakin geçtiğini ifade eden Çağdaş, şöyle deavm etti:
EZBER BOZULDU
“Bu yıl, 2019’dan sarkan ve karşılanamayan talebin de etkisi ile bu ezber bozuldu ve düşük stok seviyeleri, ivmelenen talebi karşılayamadı. Otomotiv ekosistemi geniş bir tedarik zincirine bağlı olduğu için aniden yükselen talebe hızlı cevap verecek bir yapısal forma sahip değil. Kaldı ki, ithal araçların lojistik süreleri de göz önünde bulundurulduğunda üretilen bir aracın showroom’larda yer alması en az bir ay demek. Renault MAİS olarak, hem OYAK Renault Fabrikaları’nda üretilen yerli modelleri hem de ithal modelleri bünyemizde barındırdığımız için araç bulunabilirliği noktasında, rakiplerimize göre daha avantajlı olduğumuzu düşünüyorum. İlk 2 ayın sonucunda elde ettiğimiz yüksek pazar payı da bunu doğrular nitelikte. Şubat ayında müşterilerimizle buluşturduğumuz yeni Clio’nun gördüğü yüksek ilgiye cevap verebilmek için yoğun mesai harcıyoruz.”
Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel de “Hyundai ailesi olarak, ülke genelindeki 62 adet yetkili satıcımız ile müşterilerimize kesintisiz olarak hizmet veriyoruz. Kısacası, yerli ve ithal araçlarımız planlandığı şekilde üretilmekte ve stoklarımıza dahil olmaktadır. Bu doğrultuda, satışlarımız yıllık iş planlarımıza paralel olarak devam etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer ise birçok markada olduğu gibi Honda’da da yılın ilk 3 ayında talep fazlası yaşandığını ifade etti.
Bu talep artışının sebebine değinen Kılıçer, “Ekim ayında devlet bankalarının sunmuş olduğu kredi destekleri ve özel bankaların da bu oranlara yakın rekabetçi oranlar sunması ile son 1,5 yıllık dönemde ötelenmiş alım kararlarının hayata geçmesi büyük rol oynadı. Ayrıca, halihazırda Merkez Bankası tarafından yapılan faiz indirimleri de alım iştahını artırdı. Her ne kadar 31 Aralık itibarıyla hurda indirimi sona ermiş olsa da ikinci elde de arza göre talep fazlalığı yaşandı. İkinci el araçların değerlenmesi ile sıfır araca yönelen araç sahipleri de bu talep artışında pay aldı.” şeklinde konuştu.
Bu talep artışına kayıtsız kalmadıklarına dikkati çeken Kılıçer, şunları kaydetti:
“Yaşanan talep fazlasının ardından oluşan stok yetersizliklerini telafi etmek, talepleri karşılamak için piyasa beklentisi doğrultusunda hem 2020 satış öngörülerimizi hem de çalışmalarımızı revize ettik. Honda Türkiye olarak kriz döneminde bile modellerimize olan ilgi fazlaydı. Özellikle Civic modelimize o piyasa şartlarında bile yüksek talep vardı. Bu süreci de geçmiş tecrübelerimizle müşterilerimizin beklentilerini karşılama hedefi ile yönetiyoruz. Sektör oyuncularının artırdığı arz ve tüketici taleplerini dengeleyecek ürün tedarikinin sektör için de, bizim için de nisan ayı gibi gerçekleşeceğini düşünüyoruz.”
TALEBİ KARŞILAYACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM
Citroen Türkiye Pazarlama Direktörü Selen Alkım, yılın ilk 2 ayında toplam pazarın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 90 artış gösterdiğini vurgulayarak, “Biz de yükselen pazarda C5 Aircross SUV’un dikkati çekici başarısı ile çok güzel sonuçlar elde ederek pazar payımızı yüzde 3,6’ya çıkardık ve markalar sıralamasında 9’uncu sıraya yükseldik. Yılın geri kalanında ekonomik göstergelerin bu şekilde seyretmesi durumunda sene başında dile getirdiğimiz 700 bin adetlik pazarın olmaması için hiçbir sebep yok. Biz Citroen olarak pazara olan inancımızı yüksek tutarak planlarımızı 700 bin adede göre yaptık. Geçtiğimiz aylarda olduğu gibi önümüzdeki aylarda da talebi karşılayacağımızı düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt da 1 Ekim 2019’da yapılan kamu bankalarının teşviki ve hemen arkasından Merkez Bankası’nın hızlıca faiz indirimine gitmesinin tüm pazarın bir bakıma hazırlıksız yakalanmasına yol açtığını söyledi.
Bozkurt, “Örnek verecek olursak, Toyota Türkiye olarak planımızı ağustosta yaparız ve bir sonraki yılın siparişini en geç eylül başında vermiş oluruz. Koşullardaki bu değişimi kimse öngöremediği için hızlıca hedeflerimizi yeniden revize etmek için çalışmaya başladık. Bu doğrultuda bize tahsis edilen araçlar dışında ekstra araç almak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Artan taleplere karşılık daha fazla hibrit otomobil alırsak halihazırda 50-55 bin adet satabilecek potansiyelimiz bulunuyor.” diye konuştu.
Bu dönemdeki talep yoğunluğunun yıl sonu adetlerine yansıması durumunda bu yıl 550-600 bin adetlik toplam satış rakamlarından bahsetmenin mümkün olacağını vurgulayan Bozkurt, şunları kaydetti:
“Henüz yılın başında olmamıza rağmen özellikle hibrit bilinirliğinin artması ve buna bağlı olarak filo tercihlerinin hibrit araçlara yönelmesinin etkisi ile mevcutta satışa dönüşebilecek, hazırda bekleyen 16 bin adetlik talep var. Artık tüm kurumlar, karbon ayak izi konusunda çok daha bilinçli ve buna yönelik önlemler alıyor. Bugün itibarıyla hibrit talebimize karşılık bulabilsek yarın hemen satabileceğimiz siparişlerimiz bulunuyor. 2020 model araçların önümüzdeki aylardan itibaren stoklara gelmeye başlamasıyla yılın ikinci yarısında araç bulunurluğunda nispeten bir rahatlama olacağını tahmin ediyoruz.”
Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç ise yeni 500X SUV’un basın tanıtımında, 2019’un aralık ayı ve 2020 yılının ilk aylarındaki talep yoğunluğuna ilişkin, “Satış hedefleri aşılıp stoklar azalınca yılın ilk çeyreğindeki üretim planlarını artırmaya çalıştık. Tabii üretim artışını sağlamak hemen mümkün olmuyor. Araç bulunurluğunda bir ayı bulan bekleme süreleri olabiliyor. Örneğin, şu anda 1.6 dizel otomatik talebi çok yüksek, mart ayını da doldurduk. Tabii üretimi artırmaya çalışıyoruz, esnekliğimiz var. Şu anda bir Fiat bayisine gitseniz ve 1.6 dizel otomatik isteseniz ‘mart ayında veremeyeceğini, nisanı beklemeniz gerektiğini’ söyleyecektir.” değerlendirmesinde bulunmuştu.